BATI AFRİKA’NIN NESLİNİ KURUTUYOR 15.06.2016

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la gittiğimiz Afrika gezisinde Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA) Başkanı Serdar Çam, Somali, Uganda ve Kenya’daki faaliyetlerini Akit’e anlattı. Çam, Somali’ye 2011’in Ağustos ayında Sayın Cumhurbaşkanımızın Başbakanken yaptığı ziyaretle başladığını söyledi. O günlerde Somali ile ilgili olarak büyük bir hamle ile kampanya başlatıldığını ve bir ay içinde Türkiye’den 300 milyon dolarlık bir katkı toplandığını ifade etti.

15.06.2016 YENİ AKİT GAZETESİ / 15 Haziran 2016 / Söyleşi: Kadir DEMİREL

http://www.yeniakit.com.tr/haber/bati-afrikanin-neslini-kurutuyor-184710.html

TÜRK YATIRIMCILAR, KIZILAY VE AFAD BÜYÜK İŞLERE İMZA ATIYOR

“Herkes orada kuraklığın, açlığın acısını bir şekilde hissettiğini belirten Çam şunları söyledi: “Bir ayda bir devlet başka bir devlete bu manada katkı veriyor. Tabii bunun haricinde özel sektör, devlet imkânları derken çok büyük yatırımlar oluyor. Şu an bunları da havaalanını işleten Türk yatırımcılar, bir sürü vakıf, dernek yapıyor. Kızılay’ın, AFAD’ın, şehir içindeki yaptığı yollar 35-40 km’yi buldu.”  Hastanesiyle, modern Türk kompleksiyle, eğitim imkânlarıyla her alanda bir kapasite artırımına başlandığını belirten Çam, “Bunun haricinde, Etiyopya bizim ilk Afrika’daki ofisimizdir. Somali’ye yakın olan kısım. Kenya’ya da Somali’den yaklaşık iki sene sonra ofisimizi açtık” diye konuştu.   

İMAMLAR MAAŞ ALAMIYORLAR

Kenya’daki okulların ihtiyaçlarının giderilmesi, kapasitenin artırılması konusunda çalışmalar yapıldığını belirten Çam, “Müslümanların eyaletlerin olduğu yerlerde imamlar maaş alamıyorlar. Zaten oradaki imamların da son derece önemli bir fonksiyonları var. Cemaatleri bir şekilde eğitmesi, radikal akımlara girmemesi, terörün oyuncağı haline dönüşmemesi konusunda bir çaba sarf ediliyor. Bu manada Türkiye’ye getirilmeleri, Diyanet İşleri Başkanlığımız, Diyanet Vakfıyla eğitim çalışmalarıyla, imamların birtakım çalışmalarıyla destek verdik. Kapasite eğitim çalışmaları. Şimdi orada görev yapan çeşitli seviyedeki STK temsilcilerini, bunların içerisinde tabii imamlar da var. Normal çeşitli vatandaşlar da var” dedi. 

BALIK TUTMAYI ÖĞRETİYORUZ

Tarım ve hayvancılık konusunda yeni projeler geliştirdiklerini belirten Çam, “Kendilerini döndürebilecekleri bir iş kuruyoruz. Su kuyuları açtık, onların devamını da yapacağız nasip olursa. Tabii, Nairobi gelişmiş bir şehir. Diğer bölgelerine gittiğinizde ciddi manada ihtiyaçlar var. Osmanlı’nın giriş yaptığı, daha sonra Müslümanların bulunduğu bir dönemde, Afrika’nın giriş kapısı olan Mombasa bir hatıradır. O civardaki bütün eyaletlerin bir şekilde, Türkiye’ye, Osmanlı’ya bugün bile büyük muhabbeti var” diye konuştu.

EN BÜYÜK MİSYONER ARACI RADYO

Şehirde 400 civarında radyo bulunduğunu belirten Çam, bunların sadece 6 tanesinin Müslümanlara ait olduğunu belirterek, kendilerinin de ‘Bilal Radyo’yu kurduklarını ifade etti. Çam, misyonerlerin mesajlarını radyo üzerinden verdiklerine de dikkat çekti. Çam daha sonra şunları söyledi: “Bundan sonraki süreçte de çeşitli sağlık çalışmaları, bazı sağlık merkezlerinin yenilenmesi, güçlendirilmesi, ekipman destekleri gibi çalışmalar yapacağız ve inşallah Uganda’daki ofisimizin açılmasıyla da bu bölgede bayağı geniş bir alanımız olacak inşallah.”

İSLÂM TARİHİNDE ‘PARALEL YAPI’ SALDIRISI GİBİ BİR SALDIRI DAHA YOK

TİKA Başkanı Serdar Çam, Uganda, Kenya ve Somali’deki “Paralel Yapı’nın faaliyetleri hakkında ne düşünüyorsunuz” sorusunu ise şöyle cevaplandırdı: “Bildiğim kadarıyla çok etkin değiller. Bir okulları vardı. Çok güçlü olduklarını düşünmüyorum. Yani Somali’de bittiler yoklar. Kenya ve Uganda’da bir şekilde etkin bir konuma gelmişler. Zamanında pek çok okul açmışlar. Bir şekilde sosyal boyutu olumlu gözüken, hayır amaçlı çalışmalar yapan bir mantıkta hareket etmişler. Biz, her vesileyle bütün arkadaşlarımıza da tembihlediğimiz şey, sahaya indiğiniz zaman bu yapının ne kadar zararlı ve tehdit edici bir boyutta olduğunu, ülkemize değil devlet politikası çerçevesinde bir terör örgütü olarak bunlarla mücadele ettiğini, dışarıdan gözüken o masum yüze aldanılmaması gerektiğini anlatmaları. İhanetin vahametini hâlâ çözememiş insanlar var. Allah akıl vermiş, irade vermiş. ‘Ben bilmiyordum, ben anlamamıştım’ deme lüksümüz yok. Çünkü artık devlet, kamuoyu herkes diyor ki, bu senin ülkene zarar verilmek üzere kurgulanmış dünyada en karmaşık bir örgüt. Belki de İslam tarihinde yaşanmış en büyük saldırıyı yaşıyoruz.” 

HAŞHAŞİLERDEN DAHA BETERLER

Paralel Devlet Yapılanması’nın Haşhaşilerden daha beter olduğuna dikkat çeken Çam, “Bürokratik sistemleri sömürüp de bir ekonomik güce ulaşmış böyle bir yapı belki İslam tarihinde hiç olmamıştır. Bürokrat çocuğunu, siyasetçi çocuğunu bir şekilde kullanmaya çalışıyorlar. Sürekli bir propaganda sistemiyle ‘Ya işte bize yanlış yapıyorlar, biz aslında kötü insanlar değiliz’ algısı oluşturuyorlar. Bunu anlamada geciken kimselere biz hep şunu söylüyoruz: Nasıl ki bunlar benim ülkeme çok hain bir saldırı yaptılar. Devletin bütün mekanizmasını çökertmek üzere 17-25 Aralık sürecini yaşadık biz. Tamamen rejime dönük, devlete dönük, milletin kendi varlığına dönük bir çabayı yerle bir etmek üzere kurgulanmış bir yapı tehdit unsurudur” diye konuştu. 

PARALEL ÖRGÜT, PENSİLVANYA’DAN KURGULANMIŞ ALÇAK BİR YAPI

Paralel Yapı’nın sadece Türkiye için kurulmuş bir sistem olarak düşünülmemesi gerektiğine dikkat çeken Çam, “Bütün coğrafya ve özellikle İslam coğrafyası için merkezi Pensilvanya olan alçakça kurgulanmış bir sistem. Bir an önce o bütün damarların kesilmesi ve bu irinlerin akıtılması ve tedavi edilmesi gerekiyor. Bunlar kılcal damarlara nüfuz edebilecek şekilde yapılanmışlar. Bunlarla mücadele epey bir zaman alacak. Eskiden devlet büyüklerimiz bu ülkelere geldiği zaman hemen otel lobilerinde etrafı sararlardı vampir gibi. Okullarına, toplantılara götürmek isterlerdi. Devletten aldıkları imkânlarla kendilerini çok güçlü gösterirlerdi. Ama şu an bakıldığı zaman aslında köşelerine çekilmiş, sinmiş, tırsmış, var olma mücadelesi veren bir yapı görünümündeler. Dolayısıyla bunlar aslında sabun köpüğü gibiymiş. Zaten Türkiye’deki seçimlerde de gördük bunları gücünü!” dedi.

BEBEKLERİ YAŞATMAK İÇİN ÇALIŞIYORUZ

Kenya ile ilgili olarak özellikle anne ve çocuk sağlığı konularında projeler yaptıklarını belirten Çam, hamile kadınların korunması, bebeklerin düşürülmemesi ve uzak mesafelerde olan kadınların, hamile kadınların, sığınabileceği, doğumlarına kadar bekleyebilecekleri sığınma evleri yaptıklarını ifade etti.  Çam, pek çok devlet gelip burada doğum kontrolüyle ilgili teşvik program çalışmaları yaparken, Türkiye’nin böyle bebekleri yaşatma, ailenin ihtiyaçları olan konulara katkı verme noktasındaki çabaların çok büyük takdir gördüğünü kaydetti. Yapılan ziyaretlerde tarım konularında projelerin hayata geçirildiğini belirten Çam, “Cumhurbaşkanımızın ziyaretiyle çeşitli tarım aletleri, traktörler, ambulans ve ekipman desteği verilecek” diye konuştu.

HASAN AĞABEYİ RAHMETLE ANIYORUZ

Akit gazetesinin TİKA’nın tüm haberlerine çok önem verdiğini belirten Çam, “Allah razı olsun. Bu haberleri bizler de takip ediyoruz Bazen bize takılıyorlar, ‘TİKA, Akit’ diye. Hatta bu TİKA, Akit olayını Allah rahmet eylesin Hasan Karakaya ağabey de sık sık gündeme getirirdi. Onunla da çok muhabbet ederdik bu konuları. Onu da rahmetle analım” şeklinde konuştu.