PARALEL YAPI AYAĞINA DEĞİL KALBİNE SIKTI 10.02.2015

TİKA'nın yaptığı çalışmaları engellemenin kimsenin haddi olmadığını söyleyen Serdar Çam, "Devletine karşı gelmiş, devletine savaş açmış hiçbir STK’nın verebileceği bir zarar olmaz. Bu yapı ancak kendine zarar verir. Paralel yapının yaşamış olduğu süreç de budur. Paralel yapı kendi ayağına sıktı. Ayağından öte aslında kalbine sıktı" diye konuştu.

Yeni Şafak Gazetesi / 10 Şubat 2015 / Söyleşi: Yasemin ASAN

http://www.yenisafak.com/gundem/paralel-yapi-ayagina-degil-kalbine-sikti-2076439

TİKA Başkanı Serdar Çam paralel yapının karalama kampanyasını, MEB’in yurtdışına açacağı okullara nasıl katkı yapacaklarını anlattı. Yurtdışında açılacak okulların çalışmalarını Bakanlar Kurulu’nun yürüttüğünü hatırlatan Çam, “Bu tamamlandıktan sonra tabi çeşitli kurumların görevleri olacak. Bir kısmını devletin yürüttüğü, bir kısmının da STK’ların destek verdiği şekilde sonuç itibariyle bütün dünyada eğitim gönüllüleri adı altında malum yapının vermiş olduğu zararı ve oluşan sıkıntıyı gidermeye dönük bir çalışma yapılacak. Birçok insanın eğitim ihtiyacının karşılanması için ve o dönemde güvenildiğinden bu gruba emanet edilmişti. Ancak görülen ve gelinen sonuç itibariyle yaşanan ihanet süreci ortaya çıktı" şeklinde konuştu.

EĞİTİME DAHA ÇOK KATKI SAĞLAYACAĞIZ

Pek çok ülkede bu eğitimin sağlıklı ve güvenilir şekilde yürütülmesinin hedeflendiğini belirten Çam "O ülkelerin devlet başkanları, yöneticileri bizzat Türkiye heyetlerinden eğitimin desteklenmesi konusunda bunu talep ediyorlar. Bu yüzden devletimiz MEB koordinasyonu ile bir oluşumu sağladıktan sonra belirli bir çatı altında bu süreci geliştirecek. Sonuçta devletin ve pek çok STK’nın daha etkin ve daha güçlü imkânları ile güzel bir şekilde olacak. TİKA’nın da yurtdışı tecrübesi, kalkınma tecrübelerinden de istifa edilecek şekilde bizim de bir katkımızın olacağını tahmin ediyoruz” ifadelerini kullandı.

ONLARCA OKUL HİBE ETTİK

Eğitime dolaylı olarak hatta zaman zaman da direk destek olduklarını söyleyen Çam, “Bu çerçevede iyi niyetli, düzgün o ülkenin çıkarlarına uygun, Türkiye’ye karşı olmamış düzgün prensipleri ile çalışan çeşitli yerel STK’ın eğitim çalışmalarına desteklerimiz oluyor. Yani okullarının tadilatı, ekipman ihtiyacı, hatta yeni okul binalarının kurulması gibi çalışmalarla Balkanlarda ve Afrika’da o ülkelerinin Milli Eğitim Bakanlıklarına ya da o ülkenin STK’larına yapıp hibe ettiğimiz onlarca okul var” şeklinde konuştu. 

DEVLETE SAVAŞ AÇTILAR

TİKA’nın yaptığı çalışmaları engellemenin kimsenin haddi olmadığını vurgulayan Çam, “Biz Başbakanlığa bağlı bir kurumuz. Devletine karşı gelmiş, devletine savaş açmış hiçbir STK’nın verebileceği bir zarar olmaz. Bu yapı ancak kendine zarar verir. Paralel yapının yaşamış olduğu süreç de budur. Paralel yapı kendi ayağına sıktı. Ayağından öte aslında kalbine sıktı” diye konuştu.

YAPTIKLAR İÇİ KOF BÜYÜK BİR BLÖF

“17 Aralık sürecinden önce birçok sıkıntılarına, eksikliklerine rağmen biz uluslararası arenada bizim topraklarımızın insanıdır, bizim insanımızdır, milli yaklaşımdır diye devletin bütün birimlerimiz, siyasilerimiz her zaman onların önlerini açtı” diyen Çam şöyle devam etti: “Ancak paralel yapının büyük bir ihanet çetesi ve büyük bir uluslararası taşeronluk organizasyonun bir parçası olduğunu fark ettikten sonra tedbirler alınmaya başlandı. Paralel yapı aslında uluslararası arenada içi kof büyük bir blöftür. Ne iş dünyası açısından, ne eğitim açısından ne sosyal çalışmalar açısından gözüktüğü kadar etkili olan bir yapı değildir. 3-5 tane küçük esnaf konumundaki insanların belli bölgeye giderek koca koca iş adamlarıymış gibi görüntü vermesiyle ortaya çıkan bir yapıdır.”

MİLLİ GİBİ GÖRÜNEN BU YAPI NE ACIDIR Kİ TAŞERONLUK YAPTI

Paralel yapının TİKA’nın yurtdışındaki görevlilerini ajan gibi göstermesi üzerine dava açtıklarını hatırlatan Çam, “Alçakça ve vahşice iftira kampanyaları yürütüldü sosyal medyada. Ülkemizin prestijini sarsacak şekilde, İngilizce olarak çıkardıkları gazetelerinde hem Türkiye’ye hem de hükümetine ve kurumlarına bir takım iftiralar atıldı. Burada amaç algı oluşturmaktı. Terörle bağlantılı örgütlere destek veren bir TİKA veya bir Türkiye algısı oluşturulmak ve güvenilirliğini sarsmak o ülkelerde de şüphe oluşturmak istendi. Bunlar aslı astarı olmayan şeylerdi. Türkiye gittiği ülkelerde barışın tesisine katkı sunarken bunun tam aksi bir propaganda süreci yapmak istediler. Tabi bu paralel yapının tek başına yaptığı bir şey değildi" şeklinde konuştu. 

ŞU AN HEZİMETE DOĞRU GİDİYORLAR

Bu yaptıklarının aynı zamanda bir takım malum ülkelerin taşeronluk çalışması olduğunu vurgulayan Çam şöyle devam etti: "Türkiye’nin Balkanlarda etkinliği başarısı, Afrika’daki etkinliği ve gerçekten büyük bir muhabbet ile karşılanması, başkalarının milyon dolarlarla yapamadığını bizim birkaç yüz bin dolarlarla çok daha etkin hale getirdiğimizi görmelerinden kaynaklanan ucuz taşeron çalışmalarıydı. Alçakça bir şeydi, bu vatanını, milletini seven, devletini sayan insanların yapamayacağı bir şeydir. Maalesef milli gibi gözüken paralel yapı, ne acıdır ki gerçekten ne idüğü belirsiz arka planda da çok sert bir organizasyonun taşeronluğunu yapmaya çalıştı. Ama şuan bir hezimete doğru gidiyorlar. Bunu kendi kendilerine yaptılar.” 

DEVLETLE KİMSE MÜCADELE EDEMEZ

Devlet ile mücadeleye kimse giremeyeceğini vurgulayan Çam, “Herkes yerini yurdunu bilecek. Türkiye’nin cumhurbaşkanını, başbakanını, hükümetinin bu kadar etkin diplomasisi, siyasi başarılarıyla etkin çalışma ağıyla dezenformasyon nereye kadar olur. Yalancının mumu yatsıya kadar yanar. İtibarlı çalışan insanların bunlara inanması mümkün değildir. Her kurum kendi tedbirini almak durumundadır. Bize yapılan iftiralara karşı davalar açıldı. Sonuna kadar takipçisiyiz.”

MASUM İNSANLARI TENZİH EDİYORUZ

Paralel yapı içerisinde de masum, fedakâr, çok düşük ücretli masum duygularıyla istismar edilerek çalışan güzel insanların bulunduğunu belirten Çam, “Ben onları kesinlikle tenzih ediyorum. Hiç bir şekilde bu yapının içine karıştırmıyorum. O insanlar aldatılmış insanlardır. İyi niyetleriyle, hayırlı işler yaptıklarını düşünerek o yapının bir parçası olmuşlardır. Ancak gelinen noktaya bakıldığında bütün o çalışmalar aslında dışarıda yapılan içi kof koca bir yalan. Paralel yapı, bu içi kof yapıyla da Türkiye’nin geleceğini karartmak ve iradesini sarsmak üzere bir takım tehditler, adımlar attı. Sonuçlarına katlanmak durumunda” şeklinde konuştu.

AFRİKA’DA KIYIYA KÖŞEYE ÇEKİLDİLER

Karalama kampanyası yaptıkları ülkelerde hiçbir etkinlikleri olmadığını söyleyen Çam,” Bizi karalamak için doğru olmayan şeyleri anlattıklarında Balkanlardaki, Afrika’daki insanlar paralel yapının elemanlarını terslerler. O karalama yaptıkları ülkelerde şimdi kıyıya köşeye çekildiler. Köşelerinde bekliyorlar. Bir kısmı kaybetti. Ancak Türkiye merkezli sosyal medya merkezli ağlarıyla uluslararası dergilerde propaganda yapmaya çalışıyorlar. Giderek güvenirliklerini ve etkinliklerini kaybediyorlar” dedi.