SESSİZ KAHRAMANLARA TAZİM İLE… 16.07.2022

Çok konuşmak, çok anlatmak, çok önemli işler yapmak, çok önemli görevlere gelmek, hepsi ama hepsi geçici ve kamuya ait emanet konulardır. Aklıselim olan kişiler için emanetin hakkını verememe korkusundan dolayı bazen ağır yüklerin oluşmasına bile sebep olacak veballerdir. Aslolan her türlü vazife bittiğinde, el etek çekildiğinde; kişi kendisiyle kaldığında yaşadığı ruh halidir, kazanacağı huzur ve mutmainlik halidir.

Kahramanlar zümresinden olabilmek için belki biraz da sessizler zümresinden olmak gerekiyor. Zaten “desinler, takdir etsinler” diye iş yapanlar, başta yukarılara sinyal göndermek üzere eylem yapanlar, bol alkış ve takdir alsalar bile kahraman olamazlar. Her dönemin kazananı olanlar yine kahramanlar zümresinden olamazlar.

Her zaman kazanan, bazen kaybetmek gerekse de doğru bildiğini yapmak isteyenler tayfasından asla olamazlar.

Hayatın geçiciliğinde bir ömür ilmek ilmek dokuyarak getirdiği kariyer ve yaşam çizgisini, vakit saat geldi mi bir anda üzerini çizemezler.

Buradan hareket ile 15 Temmuz gecesi (hatta 17/25 ile başlayan süreçte) dik duruş sergilemiş, milletin / devletin çıkarlarını gözeterek kendilerini bu anlamda riske atmış tüm yargı mensuplarını, kolluk kuvvetlerini ve kamu görevlilerini kutluyor, minnetle yâd ediyoruz. Dünyevi ne kadar takdir ve taltifler yapılsa da, onların Rabbimizden alacakları lütuf ve kerem yanında esamesi dahi okunmaz. Nefis taşıyan, avamî hevâ ve arzuları olanlarla o zümrenin halleri asla kıyaslanmamalı bile.

Pek çok konuşan, yazan, hikâye paylaşan samimi / gayri samimi, hiç fark etmez, cephe savaşları sonrası psikolojik harp yöntemlerine yönelik meydanı kaplayan kalabalıklar olması doğaldır. Halen FETÖ belası geçmemiştir; aynı kararlılıkla mücadelenin yapılması gerekmektedir. Sinsi ve mahrem yapıların tam olarak açığa çıkmaması ve giderek bu terör örgütünü kollayan bir muhalif siyaset anlayışının gelişmeye başlaması gibi nedenlerden dolayı konuyu çok iyi çalışmış uzman ve yöneticilerin kadri kıymeti çok iyi bilinmesi gereken bir süreci geçirmekteyiz.

Allah göstermesin ama şayet mahallede yine bir kavga çıkarsa bileceğiz ki meydanlarda cesaret çığırtkanlıkları yapanların önemli bir kısmı yine, benzin istasyonu, market ve ATM kuyruklarına hızlıca yanaşıp, evlerine tıkılacaklardır.

Yine Recep Tayyip Erdoğan’a ve onun yolundan sıdk ile gidenlere, bazen adlarını iyi bilip sonra yavaş yavaş unuttuğumuz, bazen de adını dahi hiç duymadığımız pek çok gizli kahramanlara yine ihtiyaç duyarız.

Bize iyi gün dostundan ziyade, kötü gün dostları lazım. Samimi ve yürekli insanlar lazım. Onlar da çoğunlukta belirgin olmasalar da, toplumun tamamına yetecek kadar çok güçlü ve etkin bir şekilde ihtiyaç duyulduğu vakitlerde, bir anda beliriverecekler ve tüm güçlerini açığa çıkarıvereceklerdir.

Yılmadan, korkmadan kara kucak kavganın içine yine dalacaklardır.

Bir de kahraman olmak için makam ve mevki sahibi, iyi eğitimli, iyi sosyoekonomik - kültürel konumlarda olmaları da gerekmiyor. 15 Temmuz’un kahramanları arasında genci yaşlısı, zengini fakiri, dindarı eyyamcısı, saçları “keko” tarzı tabir edilen şekilde traşlı, bıçkın delikanlı konumunda olanlar bir hayli çoğunlukta olmak üzere her çeşit güzel insan hiç tereddüt etmeden şehadete koştu, gazi oldu.

O kahramanları, o yiğit aslanları ne kadar hayırla ansak kifayetsiz kalır. O ruhla bezenmiş yiğitler bizi bugünlere taşıdı. Hepsinden Allah razı olsun, o ruhla ömrünü vakfedenlere Rabbim bizleri de layık eylesin. Aldığımız ve geçici olan tüm vazifelerimizi ifa ederken o ruhun emanetine bihakkın riayet eden kullarından olmayı bizlere nasip eylesin.

Çok konuşmak, çok anlatmak, çok önemli işler yapmak, çok önemli görevlere gelmek, hepsi ama hepsi geçici ve kamuya ait emanet konulardır. Aklıselim olan kişiler için emanetin hakkını verememe korkusundan dolayı bazen ağır yüklerin oluşmasına bile sebep olacak veballerdir. Aslolan her türlü vazife bittiğinde, el etek çekildiğinde; kişi kendisiyle kaldığında yaşadığı ruh halidir, kazanacağı huzur ve mutmainlik halidir.

İnsanlar el eteğini çekse, dönüp o yiğitlere vefa göstermeseler bile Rabbim meleklerini o güzel insanların yanlarına gönlendirsin, ruhlarını şen eylesin.

Cümlesi her iki cihanda aziz olsunlar.

 

“Doğru olsam ok gibi yabana atarlar beni
Eğri olsam yay gibi elde tutarlar beni
Ne doğruyu aç gördüm, ne eğriyi tok
Eğri yay elde kalır, menzil alır doğru ok”

MEVLANA