TÜRKİYE'NİN BALKANLARA UZANAN DOST ELİ: TİKA 07.11.2017

Türkiye’nin son 15 yılda geçirdiği muazzam dönüşüm, her alanda büyük kazanımlar sağlarken kalkınma işbirliği alanında da ülkemiz önemli bir küresel aktör haline gelmiştir. 2000’li yılların başında derin krizler yaşayan ve yardıma muhtaç bir vaziyetten, dünyada en fazla insani yardım yapan ülkeye dönüşme hikâyemizin ardında; siyasi, ekonomik istikrar ile Hükümetimizin aktif dış politikası ve insan merkezli yaklaşımı bulunmaktadır.

Alan elden, veren ele dönüşen Türkiye

OECD verilerine göre, 2002 yılında 85 milyon dolar olan Türkiye’nin resmi kalkınma yardımları 2016 yılına gelindiğinde 76 kat artışla 6,5 milyar dolara ulaşmıştır. Bu rakam ile ülkemiz, milli gelire oranla dünyanın en çok yardım yapan 4. ülkesi olurken, alt kategori olan acil ve insani yardımlarda ise 6 milyar dolar ile dünyanın en cömert ülkesi olmuştur. (Milli gelire oran % 0,69).

Ülkemizin aktif dış politikası TİKA’nın önünü açıyor

TİKA, ülkemizin kalkınma yardımlarının uygulanması ile koordinasyonundan sorumlu kurumu olarak faaliyet göstermektedir. Orta Asya Türk Cumhuriyetlerinin kalkınmasına katkı amacıyla kurulduğu 1992 yılından bu yana ülkemizin imkânlarının artmasıyla faaliyet coğrafyasını genişletmiştir. Özellikle 2000’li yıllardan itibaren siyasetin güçlü rüzgârı ve ekonomik istikrar ile önemli projeler gerçekleştirilmektedir. Başta yakın coğrafyamız olmak üzere Güney Asya’da, Latin Amerika’da ve Afrika’da Hükümetimizin yaptığı açılımlar ile kurumumuz; 58 ülke ofisine ulaşarak, 150’nin üzerinde ülkede yılda ortalama 2000 proje gerçekleştiren küresel bir kurum haline gelmiştir.

TİKA, Türkiye’nin sahip olduğu birikimi özellikle son 15 yılda elde edilen başarı hikâyesini ve tecrübeyi, Tarım, Sağlık, Dışişleri, Milli Eğitim, Çevre ve Şehircilik gibi tüm bakanlıklarımızın ve resmi, sivil yardım kuruluşlarımızın işbirliği ile dost ve kardeş ülkelerle paylaşmaktadır. Böylece iktisadi, idari, sosyal ve kurumsal altyapıların kurulmasına, kapasite gelişimine katkı vermeyi, uzun vadeli sürdürülebilir ilişkiler kurmayı amaçlamaktadır. “Türk tipi yardım modeli” denilebilecek bu çabanın yansıması; kimi zaman Somali’de bir Ziraat Fakültesi açılması, Kolombiya’da bir okul inşası, Filistin’de bir zeytinyağı üretim tesisi, Nijer’de bir hastane, Komor adalarında bir stadyum, Kırgızistan’da ekmek fabrikası, Arakan’da Rohingya Müslümanlarına insani yardımlar şeklinde tezahür etmektedir. Aslında bu model siyasette Erdoğan modelinin de temelini oluşturan; “İnsanı yaşat ki; devlet yaşasın” düsturunu tüm dünyaya yayma gayretidir.

“Dünya 5’ten büyüktür.” diyen Sayın Cumhurbaşkanımızın Afrika’nın, Asya’nın ve adı hiçbir şekilde gündeme gelmeyen, kıyıda köşede kalmış her mazlumun sesini dünya gündemine taşıma mücadelesinde TİKA da esasen tüm ihtiyaç sahibi coğrafyalarda vazife yapma gayretindedir. Öyle ki; açlık, sefalet, zulüm ve çaresizlik içindeki tüm farklı inançlardan gözü yaşlı mazlumların duaları ve kendi telaffuzlarında “Erdogan” coşkusu ile her saniye ülkemize ve kurumumuza bin bir çeşit talep gelmektedir. Ülkemiz ise bütün bu ihtiyaçlara cevap vermeye gayret göstermektedir.

Balkanlarda gönül birliği kalkınma işbirliği ile perçinleniyor

Gönül coğrafyamız olarak tabir ettiğimiz Balkanlar ile de her anlamda ilişkilerimiz son dönemde daha da ilerlemiştir. TİKA kuruluşundan iki yıl sonra Balkanlar ve Doğu Avrupa’da faaliyetlerine başlamış olsa da 2000’lerin başına kadar bölgede sadece 3 ofis varken (Bosna Hersek, Ukrayna ve Moldova), bugün kurumumuz ofis sayını 12’ye çıkarmıştır.

Balkanlar’da TİKA projeleri bölgeden bölgeye ve ihtiyaçlara göre değişmektedir. Fakat ağırlıklı olarak eğitim, sağlık, anne çocuk sağlığı, kadının güçlendirilmesi, tarım, hayvancılık, sivil ve idari altyapıların geliştirilmesi ile ortak kültürel mirası koruma projeleri gerçekleştirilmektedir.  Her geçen yıl proje ve faaliyet sayısı artış göstermektedir. 2008- 2016 yılları arasında Balkan ülkelerinde TİKA tarafından yaklaşık 3000 proje tamamlanmış olup, aynı yıllar arasında Türkiye tarafından Balkanlar’a yapılan resmi kalkınma yardımı ise toplamda 850 milyon dolara yaklaşmıştır.

TİKA’nın Balkanlar’da öncelik verdiği alanların başında eğitim gelmektedir. Altyapıların güçlendirilmesi amacıyla okul inşaatı, kapsamlı tadilat ve tefrişat projeleri yürütülmekte, laboratuvarlar kurulmakta, öğrencilere okul malzemesi desteği ve eğitmenlere mesleki gelişim için çeşitli kurslar verilmektedir. Sadece geçtiğimiz yıl Balkanlar’da TİKA tarafından 5 okul inşa edilmiş, 50’nin üzerinde okulun tadilat ve tefrişatı gerçekleştirilmiştir. Açılışı Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından yapılan İşkodra Sheh Samia Lisesi, Arnavutluk’ta Vlora Mustafa Kemal Atatürk Okulunun tadilat ve donatımı,Makedonya’da Debre Belediye Lisesi inşası ve donatımı, Bosna Hersek’te Cazin Cemaluddin Çauşeviç Medresesinde Fizik, Kimya ve Biyoloji laboratuvarları kurulması, Karadağ’da Rojaye Kız Medresesinin tadilat ve donanımı tamamlanmış projelerden bazılarıdır.

Sağlık sektöründe de TİKA, Balkanlar’da hastane, klinik ve sağlık ocaklarının inşası, tadilatı, tıbbi analiz laboratuvarlarının kurulması, tıbbi cihaz ve ekipman donanım desteği ile sağlık bilimlerinin gelişmesine yönelik konferansların gerçekleştirilmesine ve uzman eğitimine katkı vermektedir. Kosova, Arnavutluk ve Sırbistan gibi komşu ülkelere de hizmet veren, yeni doğan bebekler ile çocukların tedavisinde önemli başarı gösteren Üsküp Devlet Hastanesi'nin Çocuk Hastalıkları Kliniğinin yoğun bakım ünitesinin, Sırbistan’da Novi Pazar Devlet Hastanesi jinekoloji ve doğum bölümünün tadilat ve donatımı, Arnavutluk’ta Lezha Devlet Hastanesine biyokimya laboratuvarı kurulması önemli projeler arasındadır. Sadece Balkanlar’da değil tüm coğrafyalarda, anne-çocuk sağlığı ve gelişimi, bebek ölümlerinin azaltılması, kadının statüsünün artırılması, aile kurumlarının güçlendirilmesi, eğitim, meslek edindirme gibi pek çok konuda kadını ve aileyi önceleyen projeler ile TİKA aslında ülkemizin başarılı tecrübesinin benzerini tüm dünyaya aktarmaktadır.

Balkan ülkelerinde işsizlik önemli bir sorun haline gelmiştir. Özellikle % 40’lara çıkan genç işsizliği nedeniyle, genç nüfus ülkelerinden göç etmekte veya kayıt dışı sektörlerde çalışmaktadır. TİKA, Balkan ülkelerinde ekonominin canlanması, üretimin teşvik edilmesi ve istihdamın artırılmasına da projeleriyle katkı vermektedir. Bu kapsamda; tarım, hayvancılık, ormancılık, arıcılık ve turizm gibi sektörlerde tesis kurulumu, mesleki eğitim, ekipman ve donanım desteği verilmektedir. 2015 yılında başlatılan “Balkanlar ve Doğu Avrupa Ülkeleri Gıda ve Yaşam Güvenliği Destekleme Programı” kapsamında kırsal bölgelerde yaşayan halkın refah seviyesini yükseltecek gelir getirici faaliyetler için çeşitli projeler uygulanmaktadır. Bosna Hersek’te ahududu yetiştiriciliği, patates üretiminin artırılması ve Cemal Biyedic Üniversitesi’nde Bal Analiz Laboratuvarı kurulması, Arnavutluk’ta ceviz yetiştiriciliği, Bulgaristan’da meyveciliğin geliştirilmesi, Karadağ’da zeytin işleme tesisi kurulması, Kosova’da arıcılık kapasitesinin artırılmasına yönelik teknik ekipman ve eğitim desteği önemli projeler arasındadır.

Ortak kültürel mirasımız yeniden ihya ediliyor

Kültürel işbirliği ve ortak tarihi mirasın korunması, TİKA’nın Balkanlarda önemli faaliyetleri arasında yer almaktadır. Kurumumuz tarafından son 3 yılda farklı coğrafyalarda 100’ü aşkın eserin restorasyon çalışmaları yürütülmüş, bu anlamda en yoğun çalışmalar Balkanlar’da yapılmıştır. Açılışı Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından yapılan Kosova Prizren Emin Paşa Camii,Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün babası Ali Rıza Efendi’nin Anı ve Akraba Evi’nin inşası ve müze kurulması, Manastır Askeri İdadi Binası tadilatı, Üsküp Mustafa Paşa Camii, Priştine Yaşar Paşa Camii, Ferhadiye Camisinin yeniden inşası, Mostar Karagöz Bey Medresesi restorasyonu, Gül Baba Türbesinin restorasyonu başta olmak üzere bugüne kadar üst düzey resmi katılım ile Balkanlar’da onlarca projenin açılışı gerçekleşmiştir. UNESCO Dünya Miras Listesinde yer alan, 1577 yılında Mimar Sinan tarafından yapılan ve “Drina Köprüsü” olarak da bilinen Sokollu Mehmet Paşa Köprüsü restorasyonu da tamamlanmış olup açılışının yine Cumhurbaşkanımız tarafından yapılması planlanmaktadır.

Cami, köprü, çeşme, hamam, külliye gibi Balkanlar ve Doğu Avrupa’da ihya edilen tarihi eserler, ortak geçmişimizi yaşatma ve gelecek nesillere taşıma yanında, o bölgenin kültürel turizmine ve ekonomisinin canlanmasına da büyük katkı vermektedir. 

Balkanlarda Türkiye’nin en büyük hedefi; güçlü işbirliği, refah ve istikrar

Türkiye, tüm komşu coğrafyalarında çatışmaların değil, refah ve barışın hâkim olacağı güçlü bir birliktelik arzu etmektedir. Son iki asırda büyük acılar yaşayan Balkanlar’da da ülkemizin önceliği; barış kuşağı inşasına tüm imkânları ile katkı vermektir. Geçtiğimiz asırlarda bölge, nasıl huzur içinde yaşamış ise bugün de dini, etnik ve kültürel açıdan çoğulcu yapı muhafaza edilerek karşılıklı güvene ve adil ekonomik işbirliğine dayanan daha güçlü bir işbirliği tesis edilebilir. Bu nedenle, ülkemiz TİKA aracılığıyla Balkanlar’da sadece soydaşlarımıza ve aynı inanç mensuplarına değil, tüm ihtiyaç sahibi komşularına elini uzatmaktadır. Bu anlayışın tezahürü olarak, Arnavutluk’ta 600’e yakın gayrimüslim yetim çocuğa gıda ve giyim desteği, Bosna Hersek’te Azize Meryem Kutlu Doğum Katedrali’nin çevre düzenlemesi, Karadağ’da Zihinsel Engelliler Merkezi tadilat ve donanımı, Sırbistan’da selden zarar gören ailelere yardımlar gibi projeler gerçekleştirilmektedir. Devletimizin desteği ve milletimizin gayreti ile ortaya çıkan bu işler, son yıllarda Balkanlar ile aramızda üretilmeye çalışılan suni duvarları da yıkmaktadır. Özellikle Cumhurbaşkanımızın son dönemde gerçekleştirdiği Sırbistan ve Ukrayna seyahatleri, “İzmirli” Başbakanımızın Balkanlardaki faaliyetlerimizi yakinen takip etmesi ve Başbakan Yardımcımız Hakan Çavuşoğlu ile geçtiğimiz günlerde gerçekleştirilen Yunanistan ziyareti de ülkemiz ile Balkan halkları arasında barışın ve refahın daha da güçlendirilmesi adına yeni bir döneme katkı verecek önemli hususlardır.

Daha gidilecek yolumuz olmakla beraber, köklü ortak mirasın gölgesinde Türkiye’nin çabaları artık Balkanlar’da karşılık bulmakta, Türkiye; yatırımları, yardımları ile önemli bir ortak olarak görülmekte ve başta FETÖ olmak üzere işbirliğine zarar verecek her türlü girişime karşı ortak tavır geliştirilmektedir. Son 15 yılda siyasi iradenin gücü ve ekonomik istikrar ile büyüyen kurumumuz TİKA da bu süreçte refaha ve kalkınmaya katkı vermeye devam edecektir.

7 Kasım 2017 - Türkiye Bülteni  

http://m.akparti.org.tr/turkiyebulteni114/